MUSTAFA MUTLU : Savaş, kafa ve kalça!


Tarih 4 Ekim 2012 Perşembe… Saat 12.30…

Ülke bir gün önce savaşın eşiğine gelmiş…

Suriye’den atılan top mermileri, Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımızın ölümüne, 9 vatandaşımızın yaralanmasına neden olmuş…

Hükümet gerektiğinde kullanılmak üzere “sınır ötesine operasyon izni” için Meclis’e başvurmuş, Meclis de bu konuyu ele almak için kapalı oturumla toplanmış…

Haber kanallarında yine her kafadan farklı bir ses çıkmaya başlamış…

Yani ortalık toz duman!

***

Hemen bizim gazetenin internet sayfasını açıyorum; en üstte kocaman bir başlık:

CHP’li Muharrem İnce, “Cihan harbi çıkar” diyerek AKP’yi uyarmaya çalışmış, bu sözler Meclis’i karıştırmış…

İnternet sitemizin diğer manşet haberleri de şöyle:

* MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye tezkeresine ilişkin, “Hükümete yetki verme taraftarıyız” demiş…

* Akçakale’ye düşen bombadan sonra Türkiye’nin aynı şekilde karşılık vermesi için gereken talimat bizzat Başbakan’dan gelmiş… Bunu da Ömer Çelik açıklamış…

* Türkiye’den Suriye tarafına açılan top ateşinde 34 Suriyeli asker öldürülmüş…

* CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve beraberindeki bazı CHP‘li milletvekilleri, saldırıya uğrayan Akçakale’yi ziyaret etmiş ama bazı vatandaşların ıslıklı protestosuna uğramış…

* Ankara’da savaş karşıtı gösteri yapmak isteyen bir grup, tezkerenin görüşüldüğü TBMM’ye yürümek istemiş ama polisin biber gazlı müdahalesiyle durdurulmuş…

* Abdullah Öcalan, avukatı aracılığıyla Suriyeli Kürtlere mesaj göndermiş ve “Esad’ın safında olmayın, muhalefetin safında olmayın, Suriye’de üçüncü güç olun. Kürt bölgelerini koruyacak 15 bin asker hazırlayın” demiş…

* Diyarbakır’da güvenlik güçlerinden kaçmaya çalışan bir araçta 200 kilogram patlayıcı ele geçirilmiş…

***

Bu haberleri okuduktan sonra, “Ülke savaşın eşiğine gelmiş ama halk bunun ne kadar farkında ya da tüm bunlar insanımızın ne kadar umurunda?” diye merak ettim ve internet sitemizin ana sayfasındaki en alt bölüme gittim.

Çünkü orada “En çok okunan” ve “En çok tıklanan” haberlerin sıralaması veriliyor.

“En çok okunanlar”da sorun yok… Aşağı yukarı olması gerektiği gibi:

Apo’nun Suriyeli Kürtlere verdiği talimat ilk sırada…

Sonra Rusya’nın Türkiye’ye çektiği rest ve Türkiye’nin misilleme ateşinde ölen Suriyeli askerlerin sayısıyla ilgili haberler geliyor…

***

“En çok tıklanan” ilk on haber ise birbirinden muhteşem:

Birinci sırada İnterneti sallayan güzeller var…

Onu Kristen Stewart diye soyunmada cömert bir kadının fotoğrafları izliyor… Millet durmadan tıklamış!

Çılgın Ruslar Facebook’ta, Kendileri değil kalçaları ünlü, Seksi vücudunu spora borçlu gibi haberler, tıklanma sayısında en çok okunan haberi yirmiye katlamış!

Diyeceksiniz ki; “Bunların çok tıklanması normal, çünkü her birinde çok fazla fotoğraf var…”

İyi de Akçakale’deki saldırıyla ilgili de bir “foto galeri” koymuş arkadaşlar… O haber tıklanma sıralamasında ilk 10’da bile yok! Buna ne diyeceksiniz?

***

Teröre 35 yılda 40 bin can verdik… Gıkımız çıkmadı!

Bölünme aşamasına geldik; umursayan kaç kişi?

Din devletine doğru “Uygun adım marş” yürüyoruz; “Aman canım, varsın din devleti olsun… Ne zararı var?” diyenler çoğunlukta…

Üç yıl önce “kardeş” olduğumuz söylenen ülkeyle savaşa girmek üzereyiz; millet “İnterneti sallayan güzeller”i tıklıyor…

Biz ise her gün fırça yemek pahasına fikir üretme derdindeyiz!

***

Küçümsemek için söylemiyorum; sadece durum saptaması yapıyorum:

Millet bu kardeşim; iradesi de bu!

Savaşa girersin, koşa koşa gider şehit olur…

“Ama haber oku, tepki koy, siyasetçileri yanlıştan döndür” dersin; sıkılır, “Çılgın Ruslar”ın fotoğraflarını tıklamayı tercih eder…

***

Peki; bu durumdan ne zaman kurtuluruz?

Halkımız, “kalçalarıyla ünlü olanlar”ı değil, “Kafalarıyla ünlü olanlar”ı tıklamaya başladığı zaman!

*****

GÜNÜN SORUSU

Atatürk ve çoğu asker kökenli dava arkadaşları yetmiş üç yıl önce bir kişinin bile burnunu kanatmadan Hatay’ı Türkiye sınırlarına kattı… Bugünkü tamamen sivil yönetim döneminde ise Suriye’deki iç savaş yüzünden ölüyor ve öldürüyoruz. Sorum size:

Hâlâ tüm sivillerin savaş karşıtı, askerlerin de savaştan yana olduğunu mu düşünüyorsunuz?

*****

Üniversitelerde alkol yasağı!

YÖK tarafından yayınlanan genelge ile üniversite yerleşkelerindeki sosyal tesislerde alkol kullanımı ve satışı yasaklanmış…

Amaç, Anayasa’nın 58’inci maddesi uyarınca “Gençliği tütün ve alkol gibi zararlı maddelerden korumak”mış…

Anlamadığım şu:

Bir andan gençliği alkolden korumak için üniversitelerde içki satışını yasaklayacaksın ama…

Diğer yanda binlerce genci Ankara, Çukurova, Dicle, Isparta Süleyman Demirel, Tunceli ve Tekirdağ Namık Kemal üniversitelerine bağlı meslek yüksek okullarında Şarap Üretim Teknolojisi bölümlerinde “iyi içki üretmeleri” için eğiteceksin…

İyi de nasıl olacak bu?

Gençler; “üniversite yerleşkesi”ndeki okullarda şarap üretirken, ürettikleri şarapları doğal olarak tadarken bu yasak delinmiş olmayacak mı?

Yoksa, “alkolsüz bira”dan sonra “alkolsüz şarap” üreterek, şarapçılıkta çığır mı açacağız?

Etiketlendi:,

Yorum bırakın

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!