Bu olay tarihe geçecek bir siyasi mizah skandalıdır.
Bir siyasi partinin lideri istihbarat kurumuna müracaat edip sizin adınıza çalışmadığımı tescilleyin diyor.
Evet MİT’e müracaat edip bana istihbarat ajanı olmadığımı gösteren bir belge verin diye resmen talepte bulunan Devlet Bahçeli’den söz ediyorum.
Hayır bu teşebbüs Devlet Bahçeli’nin bugünkü kongreden sadece ne kadar çok korktuğunu değil aynı zamanda seviyesini de ortaya koyuyor.
Ne demek MİT’ten kağıt istemek ve onun vereceği hayır ajanımız değildir evrakı ile siyaset yapmak!
Ne yani Bahçeli gerçekten MİT’in eski ya da bugünkü gizli mensubu ise MİT evet öyledir mi diyecek?
Böyle bir şey olabilir mi?
Devlet bey bu girişimi ile kongre delegesi MHP’lilerin zekasıyla alay ediyor ve onları bu şekilde etkileyeceğini hesap ediyor ama bilmiyor ki aslında hem kendinin hem de partisinin imajını yerlere seriyor.
Yahu siyasi bir lider nasıl böyle bir görüntüye girer ve böyle bir konuda isteyerek kendini manşetlere oturtur?
Şimdi birileri çıkar ve yarası olan gocunur derse ne cevap verecek?
Öyle ya bu ülkede tarihten bugüne onlarca siyasetçinin hiçbiri için MİT ajanıdır diye bir şayia çıkmazken Bahçeli ile ilgili bu söylenti neden?
Diyelim çamur attılar, bu kadar üstüne alınmak ve MİT den belge istemek niçin?
İlaveten Bahçeli’nin bu teşebbüsünü birileri pekala kongre için MİT’ten yardım istedi diye de yorumlayabilir.
Geçen gün de yazdık biz hukuken ispatlı olmayan hiçbir şeyi yani Bahçeli’nin MİT’çi olduğu iddialarını asla geçerli kabul etmeyiz lakin Bahçeli’nin son tutumu Alpaslan Türkeş’in hapisteyken askeri doktoru olan Selim Kaptanoğlu’nun iddialarını bu şekilde topluma mal edilmesine katkı yapmadı mı?
Gelinen bu noktadan sonra Devlet Bahçeli bugünkü kongreyi kazansa bile artık ABD siyasi literatürüne göre topal ördektir yani siyaseten bitmiştir.
Erdoğan’ın aceleciliği Bahçeli’ye destek için mi?
30 Ekim 2012 tarihli yani dört gün önceki yazımıza Başbakan Erdoğan dünyada örneği olmayacak bir süratle 100 bin liralık dava açtı.
Dahası devletin Anadolu Ajansı bu dava haberini anında servise koydu ve yandaş medya da haberin üstüne atladı.
Altı çizilmesi gereken husus sadece bu sür’at değil dava içeriğinin Anadolu Ajansı tarafından açıklanmasıydı.
Evet hadise net, açılan bu dava ile Başbakan aslında bir mesaj veriyordu.
Peki yazımızdaki haber ne miydi?
Tayyip Erdoğan’ın Meral Akşener’e, kongrede Bahçeli’yi destekle demesiydi.
Yazıda Erdoğan için değil bir hakaret zerre bir yorum bile yok.
Yazdığım bana intikal eden ve doğruluğuna inandığım bir kulis bilgisi ki yine Erdoğan hakkında benzer yüzlerce kulis haberlerini yazmama ve o yazılarımdan hiçbirine dava açılmamasına rağmen bu dava neden?
Tahminime göre Başbakan, MHP delegasyonu bu haberden etkilenip Bahçeli’yi karşısına almasın diye düşünmüş olabilir.
Eğer öyle ise Tayyip bey’deki bu Bahçeli sevdası neden?
Yahu Erdoğan değil midir ülkücüleri her fırsatta katil diye lanse edip alay eden?
Ne yazdıysak o!
Yine ben yazmıştım demek istemem ama açın bakın Aydınlık Gazetesinin arşivine birkaç gün önce yazdıklarım ortada.
Daha Özal’ın naaşı mezarından çıkarılmadan senaryo ve hikayelerle komplolar hazır demiştim.
Haksız çıkmak isterdim ama olmadı yine haklı çıktım.
Turgut Özal’ın zehirlendiği iddiaları manşetlerde.
Sakın yalanlandı falan demeyin!
Yalanlama zehirlenme olayına değil, zehirleyen maddeyedir.
Adli Tıp Kurumu Başkanının beyanları ortada ve zehirlenmeyi kabul ediyor.
Ahmet Özal daha öte bir söz ediyor ve devamı gelecek diyor.
İlk manşetler ve kısmi saptırmalar kamuoyunu alıştırmak içindir.
Ağır ağır zehirlenme iddiaları en üst düzeyde ifade edilecek ki zaten AKP’nin grup başkanvekili bugünden söylüyor.
Diyeceksiniz ki sen bunu nereden öğrendin?
AKP’yi iyi bilmem, ardındaki küresel güçlerle hedeflerini iyi okumam ve metotlarına aşina olmamdan.
Yani bizimki siyaseti koklayan bir gazetecinin öngörüsü ve görüyorsunuz doğu çıktı.
Peki bu öngörünün kaynakları mı?
Ergenekon’dan Balyoz’a kadar pek çok tezgah ya da tertip!
O davalar tıpkı Özal’ın naaşı misali önceden senaryosu yazılıp uygulamaya konulmadı mı?
Hedeflenen ise devleti karanlık göstermek yani Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cumhurbaşkanını bile zehirlediği spekülasyonunu merkeze oturtmak .
Dış emperyal dinamiklerin bu projede hesabı hâlâ millilik sınırında olan TSK’yı topyekün sabote etmektir.
İç iktidar dinamiklerinin amacı ise hem eşikteki üç büyük seçimde yeni bir hikayeye kavuşup kitleleri afyonlamayı sürdürmek, hem de sıcak bakılmayan TSK’nın imajını biraz daha kırmaktır!
Psikolojik operasyonlara karşı korunmak adına karşı operasyonlar yapmak ya da en azından yapılacak operasyonları kestirip onu kamuoyuna duyurmak ve etkisiz kılmak çok etkili bir metot ama bunu biz gazeteciler yaparken Bahçeli ile Kılıçdaroğlu kös kös seyrediyorlar.
Pardon, onlar zaten o operasyonun en temel unsurları mı dediniz!
Aydınlık
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.