Yeşil Mumcu’nun evinde


• Bir adam eve geldi, “Olayı yapanı bulsak, sonra etrafından da birkaç kişi bulunsa yeter mi?” diye sordu.

• Gerçek adım Mahmut Yıldırım, gerçekler açığa çıksın!

Uğur Mumcu’nun aramızdan alınışından bu yana çocuklarıyla ile birlikte bir onurlu direnç simgesi oldu Güldal Mumcu. Acısını, “Adalet ve Demokrasi” haftaları ile birlikte toplumsal bilinci uyanık tutma eylemine dönüştürdü.

Son olarak Uğur Mumcu’nun öldürülüşünden bu yana yaşadıklarını bir kitapta topladı. Kitap, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Yayınevi tarafından yayımlandı ve İstanbul Kitap Fuarı’nda okurun karşısına çıkacak. Bu iki günlük dizi, o kitabın özetinden oluşuyor. Okurlarımız; Güldal Mumcu’nun anılarını okurken görecekler ki, zaman yalnızca onun değil, hepimizin içinden geçmiş, ama geçip gitmemiş. Tortuları, tüm yoğunluğuyla yine gündemimizde.

• Uğur toprağa verildikten sonra çocuklara eğilip usulca, “Onu son yolculuğuna uğurlamaya gelen binlerce insan sizin acınızı paylaştı, sizde acı kalmadı artık” dedim.

Özge, bana döndü ve sordu: “Artık acı yok değil mi?”

“Evet, yok.”

• 25 Ocak 1993, Pazartesi, saat 02.30

Camın önünde bordo koltukta oturuyorum. Dışarıda yoğun bir sis var. Karşımda, Uğur’un her zaman oturduğu koltukta ablam oturuyor. Görünmeyen şehre bakıyorum. Az önce çocukların odalarını dolaştım. Uyumaları zor oldu. Özge’nin odasındayken bir bulutun da ardımdan benimle birlikte dolaştığını hissettim.

• 24 Ocak 1993, Pazar

Paltomu giydim. Mutfağa girdim, fırının saati 13.25’i gösteriyordu. Çizmelerimi zaten giymiştim. Vestiyerden çantamı aldım. Evin sokak kapısından çıkarken Özge’ye “Hoşça kal, kapıyı kimseye açma” dedim. Merdivenlerden hızla yukarı ve apartman kapısından dışarı çıktım. Yan apartmandan komşumuz İbrahim Bey arabasını yıkıyordu. Selamlaştık. Fakat kapının tam kapanmadığını fark ettim. Geri dönüp kapıyı çektim. Özge evde yalnızdı çünkü. Kapıyı çekerken sağ tarafımda gözümün ucuyla beyaz bir arabanın geçtiğini gördüm, döndüm, bir adım attım…

Büyük bir patlama oldu!

Bir adım daha attım. Bir patlama daha!

Geriye, eve doğru bir adım attım. Bir patlama daha!

Yer ayağımın altında üç kere sarsıldı.

• 27 Ocak, Çarşamba

Uğur toprağa verildikten sonra yok olmaya başlayan ince sisten sıyrılıp, hep birlikte arabaya doğru giderken, çocuklara eğilip usulca, “Bakın çocuklar, o bizim babamızdı. Ama aynı zamanda, onu son yolculuğuna uğurlamaya gelen bu binlerce insanın da yazarıydı. Onlar olaya sahip çıktılar ve bizi yalnız bırakmadılar. Hiç kimseye böyle bir sevgi nasip olmamıştır. Onlar bizim için de buradalar. Türkiye’nin her yerinden geldiler. Bugün, şimdi, burada, babanızla baş başa bırakalım onları, onu uğurlasınlar; sevgilerini sunsunlar, son görevlerini yapsınlar. Biz, daha sonra hep gelebiliriz. Ayrıca, hiç kimseye acısını paylaşmak için yüz binler gelmemiştir. Sizin acınızı paylaştılar, sizde acı kalmadı artık. Sizde sadece onun, babanızın onuru kaldı.”

Özge, bana döndü ve sordu: “Artık acı yok değil mi?”

“Evet, yok.”

• 28 Ocak, Perşembe

8 Ocak 1993 günü İsrail Büyükelçisi Uğur’u görüşmeye davet etti. Döndüğünde, sohbet ettiklerini, ne için çağırdığını tam anlamadığını, ama konuşmanın bir yerinde Büyükelçi’nin, “Öldürülmekten korkmuyor musunuz?” diye sorduğunu söyledi.

Bu arada Harp Akademileri Komutanlığı da basının sorunları konusunda bir konferans vermesi için davet etmişti. Uğur kabul etti ve bu konferans için bir süre çalıştı. 13 Ocak 1993 günü de konferans için İstanbul’a gitti. Gazeteci arkadaşı, Cumhuriyet’ten Ali Sirmen de dinleyiciler arasındaydı. Kurmay subaylar ayakta uzun uzun alkışlayınca, Sirmen, Uğur’a dönüp, “Seni sakıncalı piyade yapan ordu, şimdi ayakta alkışlıyor. Ne tuhaf!..” demiş.

Bu konferans, Uğur’un Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde verdiği ilk konferanstı. Ama hayatının son konferansı olduğunu bilmiyorduk elbette.

Işık Kansu

Cumhuriyet

Etiketlendi:, , , ,

Yorum bırakın

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!