Günlük arşivler: Ekim 18, 2012

RECEBİN ADALETİ :)))) /// @siring


Karayılan’a Ladin formülü olur mu? /// CC : @E_Sarizeybek @erdalsarizeybek


PKK üst düzey yöneticilerine karşı bin Ladin tarzı operasyon uygulanabilir mi? Terör üzerine analizleriyle bilinen Özcan, cevap verdi.

Dr. Nihat Ali Özcan, PKK yöneticilerine karşı Ladin tarzı operasyonların zorluğuna işaret etti.

Türkiye’nin teknik kapasite ve istihbarat üretme kapasitesinin ABD’den kısıtlı olduğuna dikkat çeken Özcan, yasal olarak da dünya kamuoyunun Türkiye’nin karşısına dikilebileceğini söyledi.

CNN Türk’ün yayınına katılan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı analisti Nihat Ali Özcan, törerle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

Spiker Başak Şengül, Özcan’a ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin "PKK yöneticilerine karşı Bin Ladin formülünü Türkiye kabul etmedi" açıklamasını hatırlatıp uygulanabilirliğini sordu.

Özcan, büyükelçinin aslında istihbarat paylaşımında Türkiye’deki kurumlar arasında uyumsuzluğa dikkat çekmek için Ladin örneğini verdiğini anlattı. Özcan kamuoyunun tartıştığı konuyla ilgili şunları söyledi:

KURUMLAR ARASINDA UYUM OLMADIĞINDAN SÖZ EDİYOR

"Büyükelçi istihbarat paylaşımından ortaya çıkan genel gelişmelerden mutlu değil. Verilen istihbaratın zamanında Türkiye’deki kompartımanlar nedeniyle gerekli reaksiyonun gösterilmediğini düşünüyor. Kurumlar arasınra tam uyum olmadığından söz ediyor.

Büyükelçi orada biz El Kaide’ye karşı mücadele ederken Ladin’i yakaladığımızda Bin Ladin’e giden sürecin sancılı uzun ve aynı zamanda inter disipliner olduğundan söz ediyor. Burada şunu kastediyor. İstihbarat, ordu, polis ya da diplomasi bütün bunları birlikte adım adım hedefe götürdük. Dolayısıyla başardığımız konuya bizi götüren taktikler, teknikler ve prosedürleri siz de eğer kendi kurumlarınız arasında nasıl işbirliğini geliştireceği konusunda faydalı olursa sizinle bunları paylaşabiliriz diyor.

Yoksa biz bunları yaptık ettik gelin siz de yapın anlamında söylemiyor. Kapasite artırmaya ilişkin büyükelçinin bazı dolaylı önerileri var. Metni okursanız zaten temel mantığı içinde bunu görmek mümkün. Tabi bunun dışında boyutları da var. Sonuçta Ladin’i yakalamış olmanın verdiği psikolojik rahatlama, özgüven ve başarı öyküsü var. Onunla bir kamu diplomasisi yapıyor. Büyükelçinin kendi görüşüdür. Ama öbür yandan baktığınızda Türkiye’nin bu türden taktik kapasiteyi artırmaya mı ihtiyacı var yoksa, Amerika’nın burada stratejik ve politik düzeyde kararlarını gözden geçirmeye ihtiyacı var tartışmaya açık konu."

Terörle mücadelede izlenen güvenlik politikaları ve nokta operasyonları başarılı bulup bulmadığı sorusuna Özcan, ABD ile Türkiye arasındaki güç farkına işaret etti. Terörle mücadelede sorumluluğun mülki amirlerde olduğuna dikkat çeken Özcan, sözerine şöyle devam etti:

PLANLAMA GEREKTİRİYOR

"Yasalarımız hayat olağan gidiyorsa bu konudaki silahlı kuvvetlerin sorumluluğu sınırlıdır. Mevcut mücademe hangi düzeyde olursa olsun doğrudan silahlı kuvvetleri ilgilendiren bir konu değil. Yasalar bu işin sorumluluğunu mülki amirlere bırakmıştır. Sizin bunlar arasında koordinasyon sağlamanız gerekiyor ki taktik resim size stratejik boyutta mana ifade etsin.

Nokta operasyon meselesine gelince aynı zamanda birden çok işi planlamanızı gerektiriyor. Bir veri alacaksınız, veriyi doğru işleyeceksiniz. İstihbarat üreteceksiniz. O istihbaratı verdiğiniz operasyonel birim böyle bir reaksiyonu göstermeye paralel olarak hazırlayıp bunu yapabilecek kapasiteniz olacak. Yoksa masa başında konuşmayla olmuyor. Her şeyden önce politik olarak bu operasyondan elde edeceğiniz sizin genel politikanıza uyumlu olup olmadığıyla ilgili. Dolayısıyla karmaşık bir soruna cevap veriyorsanız, o zaman idari düzenlemenizde yasal düzenlemenizde sizin bu konudaki strateji ve taktiklerinizle ilgili.

TÜRKİYE YAPINCA MESELE BM’YE GİDER

ABD Pakistan’ın derinliklerinde uluslararası hukuku hiçe sayarak bir gece yarısı egemen bir ülkenin topraklarına girip istediği gibi operasyon yapar. Bunun tepkilerini karşılayabilir. 1 milyar dolar öder, sonra Pakistan da kamuoyunu yönetebilir. Ama siz örnek veriyorum başka bir ülkenin topraklarında yaptığınızda mesele BM’ye gider ya da başka boyutlara gider. Sizin başka politikalarınızı yakından etkiler. Politik karar alıcıların böyle bir konuyu karşılaştırma olarak icra ederken, aklından geçirmesi gereken ya da çözmesi sorular listesinin çok daha farklı olduğunu bize gösterir."

ABD’NİN 7 BİN 500 TANE İNSANSIZ HAVA ARACI VAR

Erdoğan’ın yasalar çerçevesinde mücadelemizi yürütüyoruz açıklamasının kendi içinde tutarlı olduğuna işaret eden Özcan, Türkiye’nin sınırlı gücünü ABD örneğiyle açıkladı:

"ABD’nin elinde 7 bin 500 tane insansız hava aracı var. Farklı teknik kapasitelere sahip vee bunu kullanma gücüne de sahip. Tüm bunları yönetecek insan gücüne de sahip. 40 milyar dolar istihbarat bütçesi olan bir örgüt var. Senede 750 milyar dolar harcaya bir ordusu var. Üs düzey teknik ekipmanlarına rağmen Ladin’i bulmaları 10 yıl sürdü. İstihbarat örgütlerinin iş yapabilme kapasitesine bakarsanız yasal düzenleme her ülkede farklı. ABD’de başkan CIA ya da istihbarat örgütüne sonuçlarına katlanarak uluslararası hukuku hiçe sayarak bir takım örtülü operasyon yapma yetkisi verebiliyor. Bunun tersini Türkiye’de yaptığınız zaman herhalde çok farklı durumlarla karşı karşıya gelebilirsiniz. o yüzden bütün bunları yasalar çerçevesinde götürmeniz gerekiyor."

Fim do Mundo/End Of World – Ushuaia – Patagônia – Argentina


Fikri Sağlar – Büyükanıt Davası’nda delil olarak sunulan CD evinde mi bulundu? İşte cevabı


İkinci Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, ”Kamuoyunda ”Fikri Sağlar – Büyükanıt Davası” olarak anılan davada delil olarak sunulan CD’nin, müvekkili emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon’a ait konutlarda yapılan aramalar sırasında elde edilmediğini belirtti.

İkinci Ergenekon Davası kapsamında tutuksuz yargılanırken 10 Ocak 2012 tarihinde tutuklanan emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Daha önce, aynı konuda yapmış olduğumuz basın açıklamalarının mevcudiyetine rağmen, 28 Ocak 2012 ve 29 Ocak 2012 tarihli bazı basın yayın organlarında yayınlanan çeşitli haberlerde, kamuoyunda "Fikri Sağlar – Büyükanıt Davası" olarak anılan davada delil olarak sunulan bir CD’nin "Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon’un evinde yapılan aramada bulunduğuna" yönelik tamamıyla gerçekdışı beyanlarda bulunulması karşısında, kamuoyuna yeniden açıklamada bulunmak zorunluluğu hasıl olmuştur. Öncelikle, şu hususu önemle belirtmek isteriz ki; sözkonusu haberlere konu CD, müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon’a ait konutlarda yapılan aramalar sırasında elde edilmemiştir."

"ÇİRKİN İDDİA"

"Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon’da bulunduğu ileri sürülen CD, daha önce çeşitli basın organlarında da yer aldığı üzere, müvekkilimizin oğlunun şahsi konutunda, yokluğunda, kapısının kilidi çilingir marifetiyle açtırılarak yapılan hukuka aykırı arama neticesinde elde edildiği ileri sürülen, ancak arama tutanaklarında yer almayan düzmece elba marka bir CD’dir. Nitekim, sözkonusu düzmece CD’nin imajı, 3,5 yıldan beri devam eden soruşturma ve yargılama sürecinde tarafımızca defalarca talep edilmiş olmasına rağmen, dosyaya halen daha ibraz edilememiştir.

"BÜYÜKANIT’LA KAYDI YOK"

Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon, halen yargılandığı İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın tüm aşamalarında vermiş olduğu samimi ifadelerinde "Habere konu bu CD’nin ve içerisinde yer alan bilgilerin, kesinlikle kendisine ait olmadığını" açıkça beyan ederek, iftira niteliğindeki, bu çirkin iddiayı şiddetle reddetmiştir. Buna ilaveten, müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon, tüm ifadelerinde de açıkça belirttiği üzere, yaklaşık 50 yıldır yakınen tanıdığı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve aile bireyleri ile ilgili hiçbir zaman ve hiçbir şekilde kayıt yapmamış, herhangi bir bilgi-belge de toplamamıştır. Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon ile ilgili halen görülmekte olan davada, delillerin henüz değerlendirilmediği göz önünde bulundurulduğunda, hukuka aykırı olarak elde edilen düzmece deliller ile müvekkilimiz arasında sun’i irtibat kurulmaya çalışılması, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan "Masumiyet İlkesine" ve "Adil Yargılanma Hakkına" açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız"

Kaynak : http://www.internethaber.com/hursit-tolon-yasar-buyukanit-ergenekon-davasi–398064h.htm#ixzz1ksGtjGDJ

FİDAN-EYMÜR’ÜN KOZİNOĞLU’NU BİTİRME PLANI


Kozinoğlu’nu koğuşunda dinlediler

Aydınlık, Kaşif Kozinoğlu’nun Ergenekon tertibiyle tutuklanıp Silivri Cezaevi’nde hayatını kaybetmesine kadar ilerleyen süreçle ilgili önemli bilgilere ulaştı. İstihbarat kaynaklarına yakın üst düzey bir yönetici, Kozinoğlu’nu ölüme kadar götüren sürecin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile eski MİT Kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün kontrolünde yürütüldüğünü açıkladı

İşte istihbarat kaynaklarına yakın üst düzey görevliden Kaşif Kozinoğlu’nun tutuklanması ve “sır ölümü”yle ilgili çok önemli açıklamalar:

“MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanı Kaşif Kozinoğlu, uzun zaman eski MİT Müsteşarı Şenkal Atsagun ile ortak hareket etti. Kaşif Kozinoğlu, eski MİT Kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün MİT’ten atılmasında çok önemli sebepler ortaya koydu.

Bu gerekçeler yalanlanamadı ve Eymür MİT’te etkisizleştirildi. O yüzden MİT içindeki CIA’ya en yakın adam olarak bilinen Mehmet Eymür’ün, Kozinoğlu’na kini çok daha eskiye dayanıyor.

Okullardaki ABD’lileri Eymür organize etti

Fethullah Gülen okullarının CIA ile ilişkilerini tespit edip raporlaştıran Kaşif Kozinoğlu, bu raporlarla Türk Cumhuriyetleri’nde Gülen okullarının kapatılmasını sağlamıştı. Kozinoğlu’na göre Fethullah Gülen’in yurt dışındaki okullarındaki Amerikalıları Mehmet Eymür organize ediyordu. Mehmet Eymür, Kozinoğlu’nu CIA ve MOSSAD’a da ihbar etti.

Fidan-Eymür işbirliği

Kozinoğlu’nu bitirmek için Eymür ve şimdiki MİT Müsteşarı Hakan Fidan işbirliği yaptı. Mehmet Eymür-Hakan Fidan birlikteliği Şenkal Atasagun-Kaşif Kozinoğlu ekibini bitirme projesiydi. Kozinoğlu’nun tutuklanması ve cezaevinde kalp krizi geçirmesine kadar bütün süreç Mehmet Eymür ve Hakan Fidan’ın bilgisi dahilinde gerçekleşti. Kozinoğlu tutuklanmadan önce geniş kapsamlı sağlık kontrolünden geçirilmişti.

Hiçbir rahatsızlığı yoktu

Kozinoğlu’nun hiçbir rahatsızlığı yoktu. Daha önce Kozinoğlu için hayati tehlikeye sebep olacak herhangi bir hastalığa dair sağlık raporu da verilmiş değil.”

Kalp krizine götüren süreç

Aynı yetkilinin anlatımına göre, Kozinoğlu’nu kalp krizine götüren süreç, kontrollü bir şekilde işledi. Cezaevi izleme grubu, Kozinoğlu’nu uzun süre izledi ve dinledi. Ortam dinlemesiyle koğuş arkadaşlarıyla yaptığı konuşmaları kayıt altına aldı. Bu kayıtlar gün gün dosyalandı. Dinlemeler, Kozinoğlu’nun etrafıyla hangi bilgileri paylaştığını öğrenmek ve tedbir için yapıldı. Bilgi paylaşımını önlemek için ölümünden 3 hafta önce dinlendiği ve izlendiği Kozinoğlu’na da hissettirildi. Bu yolla Kozinoğlu’na psikolojik baskı yapıldı, cezaevi yemekleri yemek istemedi. Dışarıdan getirilecek teslimatlı ev yemekleri istedi ancak bu talep cezaevi yönetimince reddedildi.

http://www.aydinlikgazete.com/index.php?option=com_content&view=article&id=6229%3Afdan-eymueruen-koznolunu-btrme-plani&catid=35%3Ajoomla&Itemid=95

__________ ESET NOD32 Antivirus Akıllı Güvenlik tarafından sağlanan bilgiler, virüs imza veritabanı sürümü: 6698 (20111209) __________

İleti ESET NOD32 Antivirus Akıllı Güvenlik tarafından denetlendi.

http://www.nod32.com.tr

NECİP HABLEMİTOĞLU : Fetullahçı İstihbaratçıların Operasyon Örnekleri


Farklı istihbarat birimlerine sızmış olan fetullahçılar, öncelikle "hasım"larını izlemekte, atacakları her adımı önceden saptamak suretiyle önlem almak yoluna gitmektedirler. Devletin gücünü, devlet savunucularına karşı kullanma aşamasına gelmiş olan fetullahçıların, operasyonel anlamda kayda değer başarıları mevcuttur. Operasyonlarında, amaca ulaşmada her yolu mübah sayan ve her türlü sınır tanımaz fırsatçılık, ahlaksızlık, takiyye unsurlarını içeren bir konsept çerçevesinde hareket eden fetullahçı istihbaratçıların kullandıkları yöntemler şöyledir:

Telefon dinleme, tehdit, sahte belge üretimi ve montaj, çarpıtılmış bilgiye yönelik kampanyalar, hırsızlık, kundakçılık, şantaj amaçlı kadın pazarlama ve görüntü kaydı, her türlü illegal kayıt kullanımı (böcek, gizli kamera vb.), rüşvet, gasp, darp, bilgisayar sahtekarlıkları, ev ve işyeri kurşunlama, emniyeti suistimal, "hakim kiralama" ve diğerleri…

Fetullahçı organizasyonu, Türkiye’nin en büyük sivil istihbarat örgütü ve arşivini oluşturma yolunda girişimlerini sürdürmektedir. Kendi organizasyonları açısından potansiyel risk taşıyan politikacılar, gazeteciler, TSK komuta kademesindeki yer alan hedef subaylar, bürokratlar, öğretim üyeleri vd. hakkında "yerler bir" etmeye yönelik ya da en hafifinden "şantaj" değeri taşıyan ses ve görüntü kasetlerinin, her türlü ailevi-yakın çevre ve de kişisel istihbari bir merkezde toplanmakta olduğuna ilişkin duyumlar gelmektedir. Türk yasalarına göre böyle bir oluşum, girişim aşamasında olsa bile ağır suçtur. Bu duyumların doğruluğunun araştırılması, Türk istihbarat birimlerinin deneyim ve yeteneği dikkate alındığında hiç de zor değildir.

Ne var ki, aradan geçen bunca süre içinde, bu yasadışı organizasyonu dağıtmaya yönelik kayda değer resmi soruşturmanın açılmamış olmasının, devlet içindeki ilgili birimlere sızmış fetullahçı kadroların gücü ile doğrudan ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu güç, yasadışı yapılanmaya örtülü bir "dokunulmazlık" kazandırırken, hasımlarını da "çok yönlü" etkisizleştirmeye yaramaktadır. Bir başka ifadeyle, sahip oldukları yasal güç, fetullahçı istihbaratçıların, istihbarat birimlerinin dışında, başta üniversiteler, sivil toplum örgütleri olmak üzere hemen her yerde, cemaatlerinin çıkarları doğrultusunda operasyon yürütmelerini sağlamaktadır.

Kaynak: Dr. Necip Hablemitoğlu – Köstebek

http://www.guncelmeydan.com/pano/fetullahci-istihbaratcilarin-operasyon-ornekleri-t23919.html

VİDEO : THE CEMAAT ÖNDERİ Fetullah Gülen daha haca bile gitmemis!


VİDEO : Fetullah Gülen cemaatinin öğrencileri Cemaatden kaçıyor 10,12,2011


VİDEO : F.Gülen : “Refah partisi dini siyasete alet ediyor !


VİDEO : “THE CEMAAT” ÖNDERİ Fethullah Gülen, Hz. Mehdi (as)’ı bizzat gözleriyle gö rmüştür (Adnan Oktar)


İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!